8 Eylül 2013 Pazar

GEÇMİŞTEN GELEN EN ESKİ SANAT "DANS"

Dans Kursuİnsan, maddi ve manevi her yönü ile bir bütündür. Oluşan bu duygusal şekillenmeye “iç oluşum” diyoruz. İnsanoğlunun bu önemli iki yönünün uyum sağlaması ancak eğitim ile mümkündür. Bu uyumu sağlayacak eğitimin içinde tabiiki de “sanat etkinlikleri” yer almaktadır.Dans Kursları farklı dans alternatiflerini hizmete sunuyor.
Sanat; duygu ve düşünce arasındaki iç içe geçmiş bağlantıyı temel alır. Sanatın işitsel yönünü müzik, görsel yönünü de dans temsil eder. Bu yüzdendir ki müzik ile dans birbirleri ile bir bütünlük içindedirler.
Müzik; direk duyum ve bilinçle ilgili olarak beyni etkiler. Oluşan bu etkileşim hem fizyolojik hem de psikolojik olarak harekete ve hareketlerinde bedensel yansıması ile dansa dönüşür.
Dans sanatı, çok geniş boyutları içine alan ve sürekli gelişen evrensel bir sanat dalıdır. Bunun içindir ki; dansı farklı tanımlarla anlatabiliriz:
  • İnsanın beyin gücünün, beden üzerinde harmanlanarak sunulmasıdır.
  • Doğa olaylarının, günümüz yaşantısına adapte edilerek kostüm, dekor müzik, mimik gibi yardımcı sanatlarla süslenerek sergilenmesidir.
  • İnsanoğlunun içindeki yaratıcılığının, doğallığı ile birleştirerek özgün davranışlar ve hareketler altında sunmasıdır.
  • Müzik figürlerinin ve duyguların hareketlere dönüştürülerek en iyi biçimde gerçekleştirilmesidir.
  • Tarihlerden ve geleneklerden yola çıkarak modernizmi ve klasizmi birleştirerek, müzik ve hareketlerle doğaçlama yapmaktır.
  • Hareketleri belirli adım ve kalıplara sokarak, müziğin ve duyguların yardımı ile parçadan bütüne gitmektir. 
Bu gibi tanımlamaları sonsuz sayıda çoğaltabiliriz.

DANS NASIL DOĞDU?

Dans KurslariDünya bir ritim ortaya çıktı ve kâinatın bu ritmi hala yaşatılıyor. Dünya yüzünde hareketin ilk başlamasından itibaren insanın içinde bu ritim oluştu. İnsanlar taa ilk zamanlardan itibaren ses çıkarmasını biliyorlardı ve tıpkı bir hayvan gibi içgüdüleriyle hareket ediyordu. Ama elbette ki hayatlarına bu şekilde devam edemezlerdi. Bir süre sonra bir şeyler almak ya da dertlerini çevrelerine anlatabilmek için işin içine hareketi soktular. İşte o andan itibaren dans başlamış oldu.
Modern dans dediğimiz şey vardı ki insan da bu sayede vücut diliyle bir şeyler anlatmaya çalışıyordu. Oluşan bu garip sesler ve hareketler zamanla birbirine belli bir uyum sağlamaya başladı.
İlk çağlardaki insanlar, avlarını yakalayıp getirdikleri zaman, kabile üyelerinin meraklarını uyandırıyorlardı. İnsanlarda bu olayı şova dönüştürüyordu. Kocaman bir kayanın ya da bir taşın arkasına saklanıyor veya bir ağacın tepesine çıkıyordu. Oradan sanki bir ayı geliyormuş gibi üstüne atlayıp elindeki taşla kafasına vurup öldürüyor ve daha sonrada derisini yüzüyordu. O insanlar oynuyordu ve bu durum da görsel bir şeyi yani dansı ortaya çıkardı. Çünkü dans, birbiriyle alakalı, alakasız ya da uyumlu ya da uyumsuz hareketlerin bir araya gelmesiyle birlikte insanın kendini ifade etmesiydi.